Sosyal medya, günden güne daha fazla insanın yaşam tarzını etkileyen bir mecra haline geldi. Özellikle Instagram, TikTok ve YouTube gibi platformlarda beslenme ile ilgili yoğun paylaşım ve trendler, kullanıcılar üzerinde büyük bir etki yaratırken, bu trendlerin sağlık üzerindeki olumsuz sonuçları göz ardı edilemez hale geldi. Son dönemde popülerleşen "diyet" ve "beslenme sistemleri" hakkında yapılan paylaşımlar, çoğu zaman bilimsel verilerle desteklenmiyor. Viral olan bu beslenme trendleri, sanıldığı kadar masum olmayabilir. İşte, sosyal medyada yaygın olarak görülen bazı beslenme trendlerinin detayları ve potansiyel sağlık riskleri.
Sosyal medyada öne çıkan en popüler beslenme trendlerinden biri, uzun süreli açlık dönemleri içeren "intermittent fasting" (aralıklı oruç) yöntemidir. Bu yöntem, belirli saat dilimlerinde yemek yiyip diğer saatlerde aç kalmayı içerir. İlk başta kilo kaybı sağladığı iddia edilse de, bu uygulama bazı kişiler için dengesiz beslenme alışkanlıklarına neden olabilir. Ayrıca, aşırı açlık dönemleri, baş ağrısı, enerji kaybı ve metabolizma sorunlarına yol açabilir. Bu beslenme şekli, herkes için uygun olup olmadığına dair yeterli bilgiye sahip olmadan uygulanmamalıdır.
Bir diğer dikkat çekici trend ise "clean eating" (temiz beslenme) olarak adlandırılan yaklaşım. Bu yaklaşım; işlenmiş gıdaların minimum düzeye indirilmesi ve organik, doğal gıdaların tercih edilmesi üzerine odaklanıyor. Ancak, temiz beslenme verme çabası içerisinde insanları dışarıda yedikleri yiyeceklerden soğutabilir ve sosyal ortamlardaki ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Sosyal medyada sıklıkla yer alan bu akım, kişilerin yetersiz ve dengesiz beslenmesine neden olabilir.
Düşük karbonhidratlı diyetler, birçok kişinin dikkatini çeken ve hızla popülerleşen bir diğer beslenme biçimidir. Bu diyetlerde genellikle ekmek, makarna, meyve gibi karbonhidrat kaynakları kısıtlanır. Ancak, kaliteli karbonhidratların sağlıklı bir diyette rolü büyüktür. Yetersiz karbonhidrat alımı, enerji eksikliği, ruh hali değişiklikleri ve sindirim sorunlarına neden olabilir. Düşük karbonhidratlı diyetler ardından gelen aşırı karbonhidrat yüklemesi durumları da bazı sağlık sorunlarını tetikleyebilir. Bu nedenle, dikkatli bir şekilde değerlendirilmeden uygulanmaları önerilmez.
Son olarak, sosyal medyada fast-food ve sağlıklı yiyecekleri harmanlayan trendler de dikkat çekiyor. "Healthy junk food" (sağlıklı atıştırmalık) adlandırılan bu akım, sağlıklı besin bileşenleri kullanılarak hazırlanan, ancak besin değerleri açısından yetersiz olan yiyecekleri içeriyor. Örneğin, avokado ve badem sütü ile yapılan sağlıklı losyonlar popülerlik kazanıp, gerçek besin ihtiyacını karşılamaktan uzaklaşabilir. Bu tür beslenme biçimleri, dolaylı olarak sağlıksız atıştırmalıklara yönlenmeye sebep olabilir.
Sonuç olarak, sosyal medyada yaygınlaşan bu beslenme trendleri, kullanıcılar üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Herkesin vücut yapısı ve metabolizması birbirinden farklı olduğundan, bir diyet uygulamadan önce mutlaka bir uzmandan yardım alınmalı. Belirtilen sağlık risklerini ve olası zararları düşünen herkes, kendi ihtiyaçlarına uygun ve sağlıklı bir beslenme planı oluşturmalıdır. Unutulmamalı ki, sosyal medyada gördüklerimiz, her zaman sağlıklı ve güvenilir olmayabilir.