Şam hükümeti, Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirilecek uluslararası konferansa katılmama kararı aldıklarını resmen duyurdu. Bu önemli açıklama, Suriye iç savaşının devam ettiği bir dönemde, uluslararası ilişkilerde nasıl bir etki yaratacağı konusunda çeşitli tartışmalara yol açtı. Suriye Dışişleri Bakanlığı, konferansın Suriye'nin ulusal birliği ile çeliştiğini belirterek, bu tür toplantıların ülkenin iç işlerine müdahale olarak değerlendirilebileceğini vurguladı.
Paris görüşmeleri, Suriye iç savaşını sona erdirmek ve siyasi çözüm yollarını tartışmak amacıyla düzenleniyor. Ancak, bu durumu Suriye hükümeti, ulusal egemenlik ve bağımsızlık açısından tehdit olarak algılıyor. 2011 yılında başlayan savaş, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve milyonlarca kişinin yerinden olmasına neden oldu. Ülkede barış sağlanması için uluslararası düzeyde atılan adımlar, genellikle çeşitli aktörlerin çıkar çatışmalarına maruz kalıyor. Bu bağlamda, Suriye hükümeti, Paris konferansının kendi toprakları üzerindeki ulusal egemenliğini tehdit ettiğini savunuyor.
Şam yönetimi, kararını alırken birkaç önemli noktayı öne sürdü. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, “Bu tür konferanslar, Suriye'nin ulusal birliğine ve toprak bütünlüğüne aykırıdır,” ifadeleri kullanıldı. Paris'teki görüşmelerin, Suriye'deki gerçek durumu yansıtmadığını ve yerel halkın taleplerini göz ardı ettiğini vurgulayan hükümet, “Suriye’nin geleceği, Suriye halkı tarafından ve yalnızca Suriye halkı tarafından belirlenmelidir,” diyerek, bağımsızlık ve egemenlik vurgusunu ön plana çıkardı.
Öte yandan, uluslararası toplumda Suriye hükümetinin bu tavrı, farklı tepkilere sebep oldu. Bazı ülkeler bu durumu, Suriye'deki siyasi çözüm sürecinin tıkanması olarak nitelendirirken, bazıları ise hükümetin bu tavrını ulusal birliği koruma çabası olarak değerlendirdi. Ancak, bu görüşmelerin bir çıkmaz sokak haline gelmesi, Suriye’nin geleceği adına endişe verici bir durum olarak görülüyor. İç savaşın öncesindeki sosyal ve siyasi dengelerin yeniden kurulması için uluslararası işbirliğinin şart olduğu birçok analist tarafından ifade ediliyor. Bu bağlamda, Şam yönetiminin görüşmelere katılmaması, çatışmanın çözümü için atılan adımları daha da zorlaştırabileceği yönünde yorumlanıyor.
Sonuç olarak, Şam hükümetinin Paris görüşmelerine katılmama kararı, sadece diplomatik bir hareket değil, aynı zamanda Suriye'nin ulusal birliği, egemenliği ve bağımsızlığı adına bir duruş sergileme çabası olarak değerlendiriliyor. Gelecekte Suriye’de nasıl bir dönüşüm yaşanacağı ve uluslararası aktörlerin bu süreçte nasıl bir rol oynayacağı, büyük oranda bu ve benzeri kararların sonucunda şekillenecektir. Suriye’nin içinde bulunduğu karmaşık süreçte, uluslararası toplumun yaklaşımı ve Suriye hükümetinin bu duruma nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.