Ülkemizde bir aile dramı daha yaşandı: Bir adam, eşini katledip intihar ederek hem kendi yaşamına son verdi hem de birçok insanın hayatını kırılganlaştırdı. Olay, geçtiğimiz günlerde bir apartman dairesinde meydana geldi. Olayın yaşandığı gün, komşularından bazıları, yüksek sesle tartışma sesleri duymuştu. Ancak kimsenin neye tanıklık ettiğinden haberi yoktu. Mahalledeki güvenlik kameraları olayın incelemesi sırasında önemli bir kanıt sunarken, komşular da yaşananların şokunu atlatamadı.
Olayın yaşandığı apartman dairesine yapılan baskında, ilk olarak cinayetin ardından intihara geçen adamın cesedi bulundu. Daha sonra eşinin cesediyle ilgili yapılan incelemeler, katilin cinayet öncesinde eşine şiddet uyguladığına dair bulgular ortaya çıkardı. Polisin, komşulardan aldığı ifadelerde, adamın eşine karşı zaman zaman saldırgan bir tavır sergilediği ve sık sık tartıştıkları iddia edildi. İki çocuk babası olan adamın yaşadığı ruhsal sorunlar olduğu da çevresindekiler tarafından dile getirildi. Eşinin son günlerde ailesiyle daha fazla vakit geçirdiği ve bazı sosyal medya paylaşımlarında yaşadığı sıkıntılardan dem vurduğu aktarılıyor. Olayın ardından gözaltına alınan bazı tanıkların ifadeleri, cinayetin öncesindeki gergin atmosferi doğruladı.
Bu tür trajik olaylar, toplum üzerinde derin yaralar açmakla kalmıyor, aynı zamanda aile içi şiddet konusunu yeniden gündeme getiriyor. Uzmanlar, aile içi şiddetle mücadelede toplumun bilinçlenmesi gerektiğini vurgularken, devlete düşen önemli görevlerin olduğunu belirtiyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla daha fazla eğitim programı ve farkındalık kampanyalarına ihtiyaç olduğunu ifade eden sosyal hizmet uzmanları, aile içi şiddet kurbanı olan kadınların desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca, yaşanan bu trajik olayların, benzeri durumların önlenmesi için ailelerin ve bireylerin ruhsal sağlıklarına dikkat etmeleri, gerektiğinde profesyonel yardım almaları önem taşıyor. Söz konusu olayın ardından, yerel idareler, toplumda farkındalık yaratmak için somut adımlar atacaklarını duyurdu.
Olayın sonucunda geride kalan iki çocuk, ailenin bu trajedisi sonucu büyük bir travma yaşarken, devlet kurumları, çocukların sosyal ve psikolojik destek alabilmesi için gereken tedbirleri almaya çalışıyor. Bu tür olayların önüne geçebilmek için bireylerin duyarlı olması, şiddet gören bireylerin seslerini duyurabilmeleri ve psikolojik destek alabilmeleri adına köklü bir değişimin şart olduğu herkesin malumu. Yalnızca bir cinayet değil, bir ailenin dağılmasına ve toplumda derin yaraların açılmasına sebep olan bu olay, umarız ki benzeri durumların önüne geçilmesine vesile olur.