Son dönemde yaşanan depremler, genel halk arasında korku ve panik yaratarak ciddi yaralanmalara neden olmaktadır. Özellikle deprem anında yapılacak doğru hareketler, can kaybını veya yaralanmayı en aza indirmek için son derece önemlidir. Ancak birçok kişi, daha fazla zarar görmemek adına panik içerisinde mantıksız davranışlar sergilemekte. Bu bağlamda, son deprem olayında balkonlardan atlayan vatandaşların durumu, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu yazımızda, depremde balkondan atlama eyleminin nedenleri, sonuçları ve tüm bu süreçte yaşananları ele alacağız.
Deprem anında insanların sergilediği davranışlar, genellikle tedirginlik ve panikle şekillenmektedir. Ülkemizde sıklıkla yaşanan depremler, halkın deprem güvenliği konusundaki bilgi seviyesini artırma gerekliliğini de beraberinde getiriyor. Ancak ne yazık ki, çoğu insan deprem anında mantıklı kararlar almakta zorlanmaktadır. Balkonlardan atlayan vatandaşlar, genellikle ‘kolay yol’ olarak gördükleri bu eylemin sonucunu düşünmeden hareket etmişlerdir. Bu tür durumlar, özellikle yüksek katlı binalarda ikamet eden bireyler arasında sıklıkla görülebilmektedir.
Yüksek katlarda yaşayan bireyler, deprem sırasında bina içerisinde kalmanın tehlikeli olduğunu düşünerek, hemen balkona fırlayıp oradan atlamayı tercih ediyorlar. Fakat bu seçenek, her zaman en doğru yol değildir. Çünkü yüksekten düşme, ciddi yaralanmalara veya hatta ölüme neden olabilecek bir durumdur. Her ne kadar deprem sırasında binaların sarsılması korkutucu olsa da, çoğu bina depreme dayanıklı olacak şekilde inşa edilmiştir. Bu yüzden sakin kalmak ve uygun önlemleri almak hayati öneme sahiptir.
Son yaşanan depremde balkondan atlayanların ciddi yaralanmalar yaşadığı bildirilmektedir. Bu yaralanmalar; kırıklar, çıkıklar ve ciddi morluklar gibi ağır yaralanmalara dönüşebilmektedir. Özellikle genç ve yaşlı bireylerin, fiziksel olarak daha fazla risk taşıdığı göz önünde bulundurulursa, bu durumun önemi daha da artmaktadır. Hayati risklerin yanı sıra, bu tür yaralanmaların sosyal ve psikolojik etkileri de göz ardı edilmemelidir. Panik anında verilen kararlar, bir ömür boyu sürecek yaralar açabilir.
Özellikle eğitim ve bilgilendirme konularında hayati adımlar atılması, bu tür olayların önüne geçilmesi açısından çok önemlidir. Ülke genelinde, afet eğitimi seminerleri düzenlenmeli ve vatandaşların deprem anında neler yapmaları gerektiği hakkında bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, aileler bu konuda çocuklarına da eğitim vermeli ve deprem anında neler yapması gerektiğini öğrenmelerine yardımcı olmalıdır. Bu tür bilinçlendirme ve eğitim programları, gelecekte yaşanacak daha büyük felaketlerde büyük yarar sağlayabilir.
Sonuç olarak, deprem sırasında panik ile verilen yanlış tepkilerden kaçınmak, hayat kurtarma açısından son derece önemlidir. Balkondan atlama gibi riskli davranışlar yerine, güvenli alanlarda durmak ve deprem sonrası uygun şekilde tahliye planları yapmak en mantıklı yol olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, afet anında panik yapmak yerine, sakin kalmak her zaman en iyi çözümdür. Eğitim, bilinçlendirme ve doğru davranış şekilleri ile bu tür olumsuz durumların önüne geçilebilir. Gelecekte daha az kayıp ve zarar ile bu tür doğal afetleri atlatma umuduyla, herkesin bilinçlenmesi ve doğru bilgileri edinmesi gereklidir.