İstanbul’un Bakırköy ilçesinde yaşanan son deprem, eski ve metruk bina yapılarının güvenliğini bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle deprem kuşağında yer alan Türkiye'de, yapılar üzerinde yapılan denetimlerin öneminin anlaşıldığı bu olayda, 30 Kasım 2023 tarihinde meydana gelen sarsıntı sırasında bir metruk bina kısmen çöktü. Olayın hemen ardından bölgeye intikal eden itfaiye ve sağlık ekipleri, öncelikle çevredeki vatandaşları tahliye etti.
Olay, akşam saatlerinde yerel saatle 20:13’de meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki deprem sonrası gelişti. Metruk binanın çökmesiyle birlikte çevredeki bütün binalarda hasar tehdidi oluştu. Öncelikle bölgede geniş çaplı bir güvenlik önlemi alındı. Sağlık ekipleri, olay yerinde herhangi bir yaralanma durumu olup olmadığını kontrol etmek için hemen çalışmalara başladı. Ne yazık ki, bina boş olduğundan can kaybı veya yaralı bulunmadı. Ancak, olayın yaşandığı yerin çevresi, güvenlik gerekçesiyle polis bariyerleriyle kapatıldı.
Çöken bina ile ilgili olarak bölge sakinleri, bu tür metruk yapıların göz ardı edilmesinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği konusunda endişelerini dile getirdiler. Birçok kişi, bu yapının uzun zamandır boş olduğunu ve çevredeki alanın güvenli olmadığını belirtti. Bu tür binaların sık sık denetlenmesi ve gerekli yıkım işlemlerinin yapılması gerektiğini vurguladılar. Olayın ardından, Bakırköy Belediyesi yetkilileri, metruk yapılar üzerinde denetimlerin artırılacağına dair açıklamalar yaptı.
Türkiye, çeşitli büyüklükteki depremlerle karşı karşıya kalan bir coğrafyaya sahip. Depremden etkilenmesi muhtemel yapılar arasında eski ve metruk binalar ciddi bir risk teşkil ediyor. Uzmanlar, bu bina ve yapıların sağlamlık durumunun düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bakırköy’deki olay, bu yapılar üzerindeki mevcut riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. Yapıların durumları hakkında en geçerli bilgileri sunacak olan mühendislik raporlarının, en kısa sürede hazırlanması gerektiği de üzerinde durulan bir başka husus.
Bölgedeki diğer yapılarla ilgili olarak da, yerel yönetimlerin acil bir inceleme başlatması talep ediliyor. Metruk binaların güçlendirilmesi veya yıkılması ve yerlerine daha sağlam ve dayanıklı yapılar inşa edilmesi gerektiği yönünde halkta bir söylem oluştu. Uzmanlar, özellikle depreme dayanıklı yapıların teşvik edilmesinin, olası can ve mal kayıplarının önüne geçeceğini ifade ediyor. Bu bağlamda, Belediye ve İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, halkı bilgilendirme adına bir kampanya başlatmayı düşündüklerini açıkladı.
Birçok bakım ve onarım işlemi yapılmadan, metruk binaların yalnızca göz ardı edilmesinin sonucu olarak benzer olayların yaşanmaya devam edeceği düşünülüyor. Önümüzdeki dönemlerde bu tür olayların meydana gelebileceği endişesi, hem yerel yönetimleri hem de halkı duyarlı olmaya çağırıyor.
Son olarak, bu trajik olay sırasında çevredekilerin dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulunmak önemlidir. Bir yapı veya bina boş olsa bile, zedelenmiş veya hasar görmüş durumda mı olduğu sürekli takip edilmelidir. Bakırköy ve çevresindeki metruk binaların güvenliği için alınacak tedbirlerin, can kaybı yaşanmadan bir an önce hayata geçirilmesi önemlidir. Aynı zamanda, İstanbul gibi mega bir şehirde, yerel yönetimlerin bu konudaki sorumluluğu daha fazla ön plana çıkmakta ve halkın güvenliği için etkili çözümler üretilmesi elzemdir.
Bakalım, Bakırköy Belediyesi ve diğer yetkililer, bu duruma nasıl müdahale edecek ve benzer olayların bir daha yaşanmaması adına hangi önlemleri alacaklar. Bu da hem yerel halk hem de kamu için önemli bir konu olmaya devam edecek. İleriye dönük olarak, yaşanan bu olayın ardından metruk binalarla ilgili yapılan denetimlerin ve çalışmaların artması, olası felaketleri önlemek adına büyük önem taşımaktadır.