Yakın zaman önce meydana gelen bir yangın faciası, bir gencin hayatını değiştiren korkunç bir deneyime sahne oldu. Yangın anında yaşadığı dehşeti ve vücudunun alevler içinde nasıl eridiği ile ilgili yaptığı açıklamalar, dinleyenlerin kanını dondurdu. 25 yaşındaki Oğuzhan A., başına gelen bu korku dolu olayı ve kurtulma mücadelesini anlatarak hem kendi yaşamının hem de henüz yaşanmamış pek çok olayın önemine dikkat çekti.
Olay, geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’un kenar mahallerinden birinde bulunan bir atölyede gerçekleşti. Yapılan çalışmalardan birinin yanlış gitmesi sonucu oluşan yangın, hızla yayılarak büyümeye başladı. Yangının çıktığı sırada Oğuzhan, atölyenin içindeydi ve bir anda etrafını saran alevlerin arasında kaldı. İlk başta ne olduğunu anlayamayan genç, dehşet içinde kaçmaya çalıştı. Geçmişte yangın eğitimi almış olmasına rağmen, bu durum kesinlikle farklıydı. O an ne hissettiğini anlatan Oğuzhan, “Alevler üstüme gelmeye başladığında, vücudumun etim eriyormuş gibi yandığını hissettim. Kendimi kaybetmemek için mücadele ettim ama alevlerin yoğunluğu karşısında ne yapacağımı bilmez haldeydim,” ifadelerini kullandı.
Oğuzhan, yangından kurtulmak için pencereden aşağı atlamak zorunda kaldı. Bu ani ve cesur karar, onun hayatını kurtulmasına yardımcı oldu ancak bedeninde ciddi yanıklara yol açtı. Acılar içinde hastaneye kaldırılan genç, burada geçirdiği günlerde yaşadığı travmayı ve fiziksel yaralarını hep aklında taşıyacağını belirtti. “Hayatım boyunca bu anı unutmayacağımı biliyorum. Yangın anında hissettiklerim ve o anı nasıl atlattığım beni her zaman etkileyacak,” diye ekledi.
Yangının nasıl çıktığına dair polis ve itfaiye ekipleri olay yerinde kapsamlı bir inceleme başlattı. İlk belirlemelere göre, elektrik sistemi ile ilgili bir arızanın yangına neden olduğu düşünülüyor. Olaydan dolayı birçok iş arkadaşının da büyük bir panik yaşadığı bildirildi. Oğuzhan, o an sadece kendi hayatı için değil, arkadaşları için de endişelendiğini belirtti. “Harekete geçip kurtulmaları için mücadele ettim fakat her şey o kadar hızlı gelişti ki,” diyerek yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.
Hastanede tedavi altında olan Oğuzhan’a; derin yanıkların tedavisinin yanı sıra psikolojik destek de verildi. Yangın sonrası yaşadığı travmanın etkilerini azaltmak ve hayata daha umut dolu bir şekilde yeniden başlamak için yardımcı olunmaya çalışılıyor. O, gelecekte kendisini bu tür olaylara karşı daha hazırlıklı hale getirmek için yeniden eğitim almaya kararlı olduğunu söylüyor.
Bunun yanı sıra, aynı olayın tekrarlanmaması için yetkililere çağrıda da bulunan genç, “Yangın güvenliği konusunda daha fazla eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına ihtiyaç var. Göz ardı edilmemesi gereken bir konu” diyerek, deneyimlerinin başkaları için birer ders olmasını umuyor. Yangın güvenliği konusunda yapılan uyarılara ve önlemlere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Oğuzhan, “Bu tür olayların başımıza gelmesini istemiyoruz ama gelirse de nasıl mücadele edebileceğimizi bilmemiz gerekiyor,” dedi.
Oğuzhan’ın yaşadığı bu olay, yangın güvenliğinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Her ne kadar bu tür deneyimler korkunç olsa da Oğuzhan, hayatta kalmanın, sahip olduğu her şeyin önemini anlamasına yardımcı olduğunu düşünüyor. “Yaşamak, hayatta kalmaktan daha fazla şey demek. Geleceğime dair bir ışık bulmalıyım,” diyen genç, yaralarının iyileşmesini sabırsızlıkla bekliyor ve bu süreçte yanındaki desteğini hissettiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Oğuzhan’ın yaşadığı yangın faciası, hem bireysel bir trajedi hem de toplumsal bir uyanış niteliğindeydi. Yangın güvenliği konusunda yaşanan bu tür olayların önlenebilmesi için bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının artırılması gerektiği aşikar. Oğuzhan gibi pek çok insanın hayatı, bu tür önlemlerle kurtulabilir. Gelecekte herkesin daha güvende olabileceği bir çevre yaratılması dileğiyle, yangın anlarında yaşanan korkunç duygular ve mücadeleler unutulmamalıdır.