Depremler, yalnızca yaşamsal tehlikeler yaratan, maddi kayıpları artıran doğal afetler değil, aynı zamanda insanların ruhsal durumunu da olumsuz etkileyen önemli birer stres kaynağıdır. Özellikle büyük ve yıkıcı depremler sonrası, bireylerde kaygı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik sorunlar sıkça gözlemlenmektedir. Uzmanlar, bu dönemlerde ruh sağlığını korumanın yollarını araştırıyor. Bu yazıda, psikoloji alanında uzman Dr. Ayşe Yılmaz'dan, depremlerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini azaltmak için uygulanabilir 7 öneriyi derledik.
Her doğal afetin ardından insan psikolojisi üzerinde derin kalıcı yaralar açabilir. Depremler, bireylerin güvende hissetme duygularını sarsar, kaygı ve korku duygularını ön plana çıkarır. Deprem sonrası artan belirsizlik, gelecek kaygısı ve hayatın normal akışının bozulması, bunu daha da derinleştirir. Dr. Yılmaz, bu süreçte yaşanan ruhsal bozuklukları okuyucularla paylaşıyor:
1. **Kaygı ve korku:** Depremler, çoğu insanların temel olarak hissetmesi gereken güven duygusunu zedeler. Bireyler, sürekli bir tehdit algısıyla yaşar ve bu durum kaygı düzeylerini artırır. Kaygı bozukluğu yaşayan bireyler, günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmekte güçlük çekebilirler.
2. **Depresyon:** Depremler, bireylerin yaşamlarındaki pek çok unsuru alt üst edebileceğinden, kayıplar ve belirsizlikler sonucunda depresyon riski artar. Hukuki yaşantılar, kaybedilen hayaller ve yıkılan yaşam alanları, ruhsal düşüşe zemin hazırlar.
3. **Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB):** Şiddetli bir deprem geçiren bireylerde, yaşanan travmanın etkileri uzun süre devam edebilir. Geçmişte yaşanan olayı tekrar yaşama (flashback) veya durduk yere gelir gibi hissetme, yeni tehdit algısı yaratabilir. Uzun süreli ruhsal etkiler çoğu zaman bir profesyonel yardımı gerektirir.
Peki, depremin ruhsal etkilerinden nasıl korunur? Dr. Ayşe Yılmaz, deprem sonrası ruh sağlığını korumanın yollarını şöyle sıralıyor:
1. **Duygularınızı Tanıyın:** İlk adım olarak, yaşadığınız duygusal tepkileri kabul edin. Kendinizi güvensiz veya kaygılı hissetmek normaldir. Duygularınızı bastırmak yerine, onları tanıyıp kabullenmeniz önemlidir.
2. **Güvenli Alan Yaratın:** Kendinizi güvende hissedeceğiniz bir ortam oluşturmak, ruh sağlığını korumanın kritik bir parçasıdır. Aile içindeki pozitif ilişkileri güçlendirmek, bir sevginin varlığını hissetmek, psikolojik olarak destek sağlar.
3. **Düzenli Rutinler Oluşturun:** Günlük yaşamda düzen oluşturarak, belirsizin verdiği kaygıyı hafifletebilirsiniz. Yemek saatleri, uyku düzeni ve aktivite planları yapmak ruhsal dengeyi sağlamaya yardımcı olur.
4. **Fiziksel Aktivite:** Egzersiz yapmak, ruh halinizi olumlu yönde etkiler. Spor, endorfin salgılar ve stresle başa çıkma becerinizi geliştirir. Yürüyüş yapmak, açık havada vakit geçirmek, sağlıklı bir alternatif sunar.
5. **Bağlantılarınızı Güçlendirin:** Aile ve arkadaşlarla iletişimde kalmak, destekleşmek ruh sağlığının güçlenmesine yardımcı olur. Sosyal medyayı bir araç olarak kullanarak, destek gruplarına katılmayı düşünebilirsiniz.
6. **Profesyonel Destek Alın:** Psikolojik etkilerle başa çıkmakta güçlük çekiyorsanız bir uzmandan destek almak önemlidir. Terapiler, bireysel ya da grup olarak geçici stres dönemlerini aşma konusunda yardımcı olabilir.
7. **Meditasyon ve Farkındalık:** Meditasyon teknikleri, zihinsel ve duygusal denge sağlar. Farkındalık ile anı yaşamak, geçmişin endişesiyle geleceğin kaygısına kapılmadan hayatı deneyimlemenize yardımcı olur.
Sonuç olarak, depremlerin etkileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu dönemde ruh sağlığınızı korumak, kendinize ve çevrenize karşı duyarlı olmayı gerektirir. Uzman önerilerini dikkate alarak, ruh sağlığınızı desteklemek için atacağınız her adım önemli bir fark yaratabilir. Unutmayın ki, destek aramak asla bir zayıflık değildir; aksine, hayata karşı güçlü bir duruş sergilemektir.